TÜRKİYE CANIM FEDA


   
  CcC:::::::....:::::::...::::::ÜLKÜCÜYÜZ..::::..BİZ:::::...::::::::...:::::::::CcC
  Kazakistan Cumhuriyeti
 
Kazakistan


 

Yüzölçümü (km2): 2,717,000


Türkler, M.Ö. 1. yüzyılın sonlarından beri bu günkü Kazakistan topraklarında yaşamaktadır. 6.-8. yüzyıllarda Türk Hanlığı'nın, 10.-12. yüzyıllarda Karahanlılar'ın, 13. yüzyılın sonlarından itibaren de Altın Ordu'nun bir parçası olarak yarı bağımsız bir yönetimle Türklerin hakimiyetinde kalan Kazakistan, 16. yüzyılda Kasım Han'ın idaresine girdi. Kazak Türkleri 17. yüzyıldan sonra iç karışıklığa düştüler. Kalmuklar, bu devirde Kazakistan'a saldırdı ve Kazak-Kalmuk mücadelesi yüzyıllarca sürdü. Kazaklar, 18. yüzyılda, Ulu cüz, Orta cüz, Kişi cüz olmak üzere üçe ayrıldı. Cüzlerin ortaya çıkmasından da faydalanan Ruslar 19. yüzyılda Kazakistan'ı işgal etti. 1837 yılında Kenasarı Kasımov, 20.000 civarındaki silahlı adamı ile Ruslara karşı bir mücadele başlattı. Başlangıçta önemli başarılar elde etmesine rağmen, Küçük ve Büyük Cüz'den gerekli desteği alamamasından ve Kırgız kabile şeflerinin Rus entrikalarına kanarak karşısına dikilmesinden dolayı mağlup oldu. Çarlık devrinde sessizlik ve karışıklık dönemleri birbirini takip etti. 1917'de kurulan Alaş Partisi kısa bir süre idareyi ele aldıysa da 1919'da bu harekete ve bağımsız Kazakistan'a son verildi ve 26 Ağustos 1920'de Kazakistan SSC kurularak Kazakistan toprakları Sovyetler Birliği'ne bağlandı. Sovyetler Birliği dağılınca diğer Türk cumhuriyetleri gibi Kazakistan da bağımsızlığını ilan etti (14 Aralık 1991).



                         KAZAKİSTAN'IN EKONOMİK YAPISI


TARIM

Kazakistan, Sovyetler Birliği içinde işlenebilir toprakların beşte birine sahiptir. Böylece Kazakistan önemli bir tarımsal ürün üreticisi ve ihracatçısıdır. Kazakistan’ın tarımının bugünkü durumu, ekonominin genelinde görülen ve Sovyetler Birliği döneminin ekonomik yapısını yansıtan özellikler gösterir.

Bu özellikler, cumhuriyetleri hammadde, girdi ve aynı zamanda ürünler için pazarları birbirine bağımlı kılan güdümlü ekonominin bölgesel ihtisaslaşma yönünde yönlendirilmelerini içermektedir.

Kazakistan tarımının gelişimi, serbest piyasa mekanizmasına geçiş ile tarımın uzun dönem karşılaştırılmalı üstünlüklerin sağlanmasıyla olacaktır. Pazar ekonomisine geçiş, tarımsal ekonomi yapısının yeniden düzenlenmesine ve geçmiş politik kararların yeniden gözden geçirilmesine bağlı bulunmaktadır.

Kazakistan Hükümeti, düşük gelir gruplarının gıda ihtiyacını yeteri kadar sağlarken, aynı zamanda tarım sektörünün hantal yapısını ve rekabet eden bir sektör haline getirecek yeniden yapılanmayı sorunsuz halletmek durumundadır.

Kazakistan’ın 220 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 82’si çayır-mera alanı olarak, geri kalan 35 milyon hektarı ise ürün üretimi için her yıl işletilmektedir. Toplam tarımsal üretimin yüzde 40’ını bitkisel üretim ve yüzde 60’ını hayvansal üretim oluşturmaktadır. Kazakistan’da 1995 yılı itibariyle tarım sektörünün GSMH içerisindeki payı yüzde 38’dir. 1995 yılında tarımsal üretimde bir önceki yıla göre yüzde 21.3 oranında düşüş meydana gelmiştir.

Bitkisel üretimde çeşitlilik olmakla birlikte, hububat üretiminin ağırlığı oldukça fazladır. Hububat üretiminde buğdayın ağırlığı yüzde 60 olup, ikinci önemli hububat arpadır (%28). Geri kalan hububat alanlarında darı, yulaf, çavdar, mısır ve pirinç üretilmektedir.

Bitkisel üretimde verim bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Verimdeki değişikliğin en önemli nedeni yağmurun miktarı ve dağılımıdır. Diğer önemli bitkiler, yağlı tohumlar, pamuk, şeker pancarı, meyve ve sebzelerdir. üreticilerin üretimi tamamen devletin verdiği direktif doğrultusunda gerçekleşmekte, bu alanda düşük maliyette çalışmaları için herhangi bir teşvik söz konusu olmamaktadır.

Ekilen toprakların yüzde 6,5 ‘ine tekabül eden 2.4 milyon hektar arazi sulanmaktadır. Kazakistan’da sulama şebekeleri Sovyetler Birliği dönemindeki diğer cumhuriyetlerde olduğu gibi geniş çaplı sulama şebekeleri olmamakla birlikte, bazı sulama alt yapıları, suyu uzak kaynaklardan taşıyan iddialı mühendislik yapılarından oluşmaktadır.

Tarla içi sulama şebekelerinin ıslah edilmesi gerekmektedir. Sula-ma, işletme ve idame maliyetlerinin karşılanması amacıyla 1992’den itibaren su ücretlerinin üreticiden alınması yoluna gidilmiştir.

Kuzeydeki değerli sulama arazileri entansif hayvancılık için yem üretimi amacıyla kullanılmaktadır. Yem üretimi bir yerde bitki münavebesi ve tuzlanma sorununa çare olarak düşünülebilir. Güneyde Aral Denizi havzası ise uygulanan sulama teknikleri sonucu kirlenmekte ve önemli oranda suyun buharlaşmasına sebep olmaktadır.

Kurumaya yüz tutan Aral Denizi yanlız başına bir sorun olmasa da, sınırsız su kullanımı bu bölgede sulama sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirecektir.

Hayvancılık daha çok, sığır ve küçükbaş hayvan ağırlıklıdır. Küçükbaş hayvancılık koyun ve keçi ağırlıklı olup, gelişme potansiyeli ve ihraç imkanı bulunmaktadır.

Et üretimi 1991 yılında düşme göstermiş olup, 1992’de düşüş yüzde 20 düzeylerine erişmiştir. üretimde düşme, daha çok yem ve zirai ilaç gidilerinin bulunamaması ve tarımda ticaret hadlerinin gerilemesinden kaynaklanmaktadır. Önemli oranda yeşil yem tahsisine rağmen, sığır ve süt ineği verimleri oldukça düşük düzeydedir.

Kazakistan’ın geniş ölçüdeki tabi mera alanları, açık mera hayvancılığına dayalı hayvansal üretimi özellikle koyunculuk üretimini ideal kılmaktadır. Buna rağmen, ülkede yem üretimine bağlı besicilik faaliyeti teşvik edilmiştir.

ülkedeki yer altı kaynakları konusunda yapılan bilimsel araştırmaların hepsi Jeoloji Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Fakat yetersiz finansman ve ilkel teknoloji yüzünden madeni kaynakların üretimi ve jeolojik çalışmaların gelişimi engellenmektedir.

1991 yılından beri bağımsızlığını kazanmış olan Kazakistan’da hükümetin icraatını ve ekonominin yönetimini düzenleyecek değişiklikler yapılmıştır. Bu sebeple Kazakistan, ekonominin yönetimini en iyi şekilde değerlendirmenin yollarını araştırmaktadır. Jeoloji Bakanlığı’nın rolü de bu doğrultuda değişmiştir.

Türk Cumhuriyetleri içerisinde en zengin yeraltı kaynaklarına sahip ülke Kazakistan’dır. Mendel tablosu tabir edilen tablodaki bütün madenlere sahiptir.

Başlıca yeraltı kaynakları; krom, bakır, kurşun, çinko, alümin-yum, asbest, barit, berilyum, bizmut, krom, fosfat, titanyum, kömür, bakır, petrol ve bordur. Kazakistan tungstende dünya birincisi, kromda, manganezde dünya ikincisi, molibden ve fosfatta ise dünya dördüncüsü olan bir ülkedir.

Bu sektörde demir dışı madencilik çok önemli bir yere sahiptir. Türk Cumhuriyetinin sanayi üretiminin yüzde 12’sini kaplayan bu alanda 34 girişim yer almaktadır. Kurşun-çinko alanında 12 girişim vardır. Başlıcaları Ust-Kamenogors, Zyrianovsk, Achisay, ve Çimkent fabrikalarıdır. ülkede ayrıca, 3 alüminyum, 5 altın madenciliği, 1 tungsten molibden, 1 titanyum-magnezyum, 5 maden inşaa ve 2 diğer metaller alanında toplam 17 girişim mevcuttur.

Demir üretimi de yüzde 9.8’lik payla önemli bir yere sahiptir. Kazakistan BDT ülkelerinin sahip oldukları demir filizlerinin 1/10’una sahiptir. Mugodjhar mevkiindeki kromit BDT ülkelerinin toplam rezervlerinin yüzde 85’ini oluşturmaktadır. Kazakistan bor rezervleri bakımından da Türkiye ve ABD’nin arkasından 3. sırada yeralmaktadır.

Kazakistan dünya bakır üretiminde 17 rezervde aktif üretimle yedinci sırada gelmektedir. ülkenin en önemli bakır yatakları Kuzey Balkaş ve Betpak Dala bölgeleri ile Orta Kazakistan’daki Zheskazgane, Kounrad ve Bostchekul yataklarıdır.

Kazakistan filizsiz cevher kaynakları bakımından da oldukça zengindir. Karatay dağlarında ve Aktyubinsk kenti yakınlarında yüksek kalitede fosfat yatakları, Djetygar’da asbest ve cumhuriyetin bir çok yerinde sodyum tuzları, potasyum, mağnezyum yatakları bulunmaktadır.

Kazakistan altın ve gümüş gibi değerli madenler kadar büyük miktarlarda nikel, kalay, tungsten, molibden, tataalum gibi demir dışı madenlere sahiptir.

Genel çerçeve itibariyle Kazakistan madencilik sektörü Türkiye açısından işbirliğine yönelik büyük bir potansiyele sahiptir. Özellikle de krom, bakır, çinko ve bor metalleri ile ilgili olarak işbirliğine yönelik girişimlerde bulunulması her iki ülke içinde ekonomik çıkarları açısından yararlı olacaktır.

Kazakistan, Sovyetler Birliği’nin önemli yakıt ve elektrik üretim merkezlerinden biri konumunda idi. ülkede başlıca enerji kaynakları kömür, doğal gaz ve petroldür. ülke petrol ve doğal gaz açısından 1993 yılında dünyada 23. sıradadır.

Son yıllarda Kazakistan’ın elektrik arzı artmış olmakla birlikte, halen yıllık elektrik talebinin yüzde 20’sini ithal etmektedir. ülkede 1996 yılı içerisinde çok ciddi elektrik sıkıntısı yaşanmıştır. 1995 yılına göre yüzde 8.9 oranında azalan elektrik üretimi sanayi üretiminin toplam yüzde 9.9 düşmesine sebep olmuştur.

Enerji fiyatlarının ucuz olması ve yanlış enerji politikaları sebebiyle, ülke, Sovyetler Birliği rejiminde yer alan cumhuriyetler içerisinde üçüncü büyük elektrik tüketicisi konumundadır.

Dünya Bankası, Teknik Yardım Programı çerçevesinde, geçiş döneminin yaşandığı ülkede enerji fiyat politikalarının geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.

SSCB de petrol üretim kapasitesi bakımından ikinci sırada olan Kazakistan’ın 160 bölgesinde toplam 2.1 milyar ton petrol rezervi bulunmaktadır. Hazar Denizi’ndeki yataklarla birlikte bu rakam 4.5 milyar tona ulaşmaktadır.

1993 yılı itibariyle, petrol üretimi 23 milyon tondur. Kazakistan, yüzyılın sonu itibariyle, petrol üretimini bir misli artırmayı, 2010 yılına kadar da yılda 100 milyon ton üretmeyi hedeflemektedir. Halen üretim ve ihracat, boru hattı sıkıntısı sebebiyle sınırlı miktarda kalmaktadır. Kazakistan 1995 yılında ürettiği 20.63 milyon ton petrolün 10.6 milyon tonunu ihraç etmiştir.

Planlı dönemde Sovyetler Birliği’nin batı Sibirya’daki kolay bulunur rezervler üzerine yoğunlaşması sebebiyle, ülkede çok geniş petrol rezervleri dokunulmadan kalmıştır.

Kazakistan Cumhuriyeti petrol sanayini modernize etmek için büyük ve pahalı bir planı yürürlüğe koymuştur. Bu çerçevede, ülkenin acilen yabancı sermayeye ve tecrübeye ihtiyacı vardır. Bunun yanısıra, dağıtım ve rafineri alt yapılarının da incelenmesi gerekmektedir. Kazakistan hükümeti jeolojik-sismik keşif çalışmaları yapmak üzere ortak işbirliğine girmek istemektedir.

Doğal gaz üretimi 1993 yılı itibariyle 6.7 milyar metreküptür. Kazakistan’da 1.7 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunmakta olup, bu miktarın Hazar Denizi’ndeki yataklarla birlikte 5.9 trilyon metre küp-e ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Bu alanda en önemli kuruluşlar, Mangishlakneft, Embaneft, Aktubinskneft, Tengizneftegaz, Petrol ve Gaz üretim İdaresi Karashanbas-termneft ve Kazak Gaz İşbirliği Kurumudur.

Planlı dönemde Sovyetler Birliği’nin Batı Sibirya’daki kolay bulunur rezervler üzerine yoğunlaşması sebebiyle, ülkede çok geniş doğal gaz rezervleri dokunulmadan kalmıştır.

ülke yabancı sermaye ve yatırımı en iyi şekilde harekete geçirmeyi planlayan yenilikçi bir idareye sahiptir. Teknolojik olarak az gelişmiş ülkede, yabancı yatırımların getireceği paraya ihtiyaç vardır.

ülke Sovyetler Birliği’nin üçüncü büyük kömür havzasına sahiptir. Kazakistan 1993 yılında 111.9 milyon ton kömür üretmiştir. Sovyetler Birliği rejiminde kömür üretiminin yüzde 20’si Kazakistan tarafından karşılanmaktaydı.

Karganda bölgesinde çok zengin kömür kaynakları bulunmakta ve toplam rezervin 50 milyar ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu bölgeden çıkarılan kok kömürü metalurji sanayinin ve bazı elektrik santrallerinin yakıt ihtiyacını karşılamakta kullanılmaktadır.

Toplam elektrik enerjisinin yüzde 65’i Ekibastuz bölgesi kömürü kullanılarak üretilmektedir. Bu alanda enerji fabrikalarının oluşturduğu büyük bir enerji kompleksi mevcuttur.

Kazakistan’ın bütün bölgelerinde bol miktarda linyit kömürüne rastlanır. Bunların arasında Kustanay ve Turgay bölgeleri arasındaki Turgay Kömür yatakları en büyük olanlarıdır. Altı milyar tonluk rezervin 5.6 milyarı açık çıkarıma elverişlidir.

Kazakistan sanayi yapısı Sovyet ekonomisinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik merkezi planlama sisteminin ekonomik ve politik sonuçlarını yansıtmaktadır. ülke sanayi sektöründe, imalat, madencilik ve enerji en önemli sektörleri oluştururken, demir dışı ve demir metalurjisi, kimya ve petrokimya, makine inşaa ve inşaat malzemeleri ile hafif sanayi önemli alt sektörler olarak dikkat çekmektedir.

Minerale dayalı endüstrinin gelişmesi, ülkenin bu alanda karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olmasıyla değil, Sovyetler Birliği sisteminin kalkınma hedefleri paralelinde olmuştur. Bu sebeple, ülkenin sanayi yapısında aşağıda sıralanan tezatlar ortaya çıkmaktadır.

ülkenin petrol kaynakları açısından son derece zengin olmasına ve biri batıda, ikisi doğuda olmak üzere üç petrol rafinerisi olmasına rağmen, ülkeyi boydan boya geçen bir boru hattı olmadığı için, batıdaki petrol kaynaklarından elde edilen petrol doğudaki rafinerilere ulaştırılmaktadır. Bu nedenle doğudaki rafineriler kuzey-güney Sovyet boru hattı ile ithal edilen ham petrol ile desteklenirken, batıdaki ham petrolün üretim fazlası Rusya’ya ihraç edilmektedir.

Demir tozları ülkede rafine edilerek demir konsantresi haline getirilmesine rağmen, çelik üretim için Rusya’ya gönderilmektedir.

ülke boksit açısından zengin olmasına rağmen, ülke nitrojenli gübre ithal etmektedir.

Elektronik sanayi alanında gelişmiş olmamasına ve elektronik aletlerinin çoğunu ithal etmesine rağmen, büyük bir teyp ihracatçısıdır.

Çamaşır makineleri ve elektrikli ütüler bölgesel olarak üretilmesine rağmen, bütün diğer ev aletlerini ithal etmektedir.

Çocuk bisikleti üretiminde önemli bir yere sahipken , yetişkinler için bisiklet ve motorsiklet üretecek tesislere sahip değildir.

En büyük traktör üreticisi ve ihracatçısı olmasına rağmen, biçer döver konusunda diğer cumhuriyetlere bağlıdır.

Dokuma, giyim ve deri alanındaki toplam çıktının yüzde 75’i Kazlekprom tarafından izin verilen teşebbüslerce üretilmektedir. Geri kalan yüzde 25’lik kısım ise küçük ve orta ölçekli girişimciler tarafından gerçekleştirilmektedir.

Toplam sanayi üretiminin yüzde 15.9’unu karşılayan metal ve makine sanayi bu alanında 153 girişim faaliyet göstermektedir.

Kimya sanayinde başlıca faaliyet kollarını petrol rafinasyonu, motor petrolu, dizel benzin, uçak benzini ve zift üretimi olan 30’dan fazla teşebbüs vardır.

Taş ve toprağa dayalı sanayi 16 farklı branştan oluşmakta ve toplam sanayi çıktısının yüzde 5.9’unu kapsamaktadır.

1995 yılına göre yüzde 8.9 oranında azalan elektrik üretimi sanayi üretiminin toplam yüzde 9.9 oranında düşmesine sebep olmuştur.

Buna mukabil 1996 yılında Kazakistan’da sanayi işletmelerinin ürettiği ürünlerin değeri 721.9 milyar tenge olarak geçen yılki tutarı yüzde 0.3 oranında geçmiştir.

 

Kazakistan geniş alana yayılmış, nüfusu ve zengin doğal kaynaklarıyla çok büyük bir ülkedir. Ekonominin işlemesinde ulaştırma büyük önem taşımaktadır. 1991’de yük taşımacılığının yüzde 90’ı demiryolu ile yapılırken, yolcu taşımacılığının yüzde 50’si kara, yüzde 30’u demir ve yüzde 20’si hava yoluyla yapılmaktadır.

1992 yılından itibaren, tüm ulaştırma faaliyetleri iki bakanlığa bağlanmıştır. Ulaştırma Bakanlığı; demiryolları, kara taşımacılığı ve havayollarının işletilmesi faaliyetlerini yürütmektedir.

Bayındırlık ve Ulaştırma Altyapı Bakanlığı ise otoyollar, limanlar ve havaalanlarının inşaası, bakım ve onarımıyla ilgilenmektedir.

Eski Sovyetler devletleri arasında Kazakistan demiryolları, 13.600 km ile Rusya ve Ukrayna’dan sonra 3. sırada yer almaktadır. Bu yolun 5.500 km’si çift hatlı, 4.000 km’si ise elektriklidir. ülkenin demiryolu filosu 3280 lokomotif ve 2685 yolcu vagonuna sahiptir.

Demiryolları, eskiden Rusya tarafından temin edilen, yedek parça ve malzeme konularında ciddi bir sıkıntı çekmektedir. Demiryolu ağının 1/3’ü tamamen bakımdan geçirilmesi gerekmektedir.

Kazakistan’da 1991 yılında 25.500 yolcu otobüsü çalışmaktaydı. Otobüs hizmetleri, yerel otobüs ücretlerinin ve otobüs işletme faaliyetlerinin idare tarafından sürekli sübvanse edilmesi nedeniyle geri kalmıştır.

Karayolu altyapısı elverişlidir. Fakat bakım ve onarıma ihtiyaç vardır. İnşaat ve bakım faaliyetleri Bayındırlık ve Ulaştırma Alt yapı Bakanlığı’na bağlı 70 farklı inşaat firması ve fabrikası tarafından gerçekleştirilmektedir. Kazakistan havayolları, Aeroflot filosundan 100 uçağın katılımıyla kurulmuştur.

BANKACILIK

Kazakistan bankacılık alanında Avrupa Topluluğu bankacılık düzenlemeleri standartlarına geçme aşamasındadır. Bunun yanısıra Merkez Bankası ve ticari bankalarla ilgili düzenlemeler de devam etmektedir.

Kazakistan’da toplam 155 banka mevcuttur. 49 özel, 96 ticaret, 10 kooperatif bankası bulunmaktadır. Ticari bankadan oluşan iki kademeli bir bankacılık sistemi 1991 yılında kurulmuştur.

Kazakistan’daki bankalar üç katagori altında sınıflandırılabilirler.

1.Tamamıyla devlete ait bankalar

2.Ticaret Bankası (Hükümetle ortak sermaye yatırımları yapar)

3.Tamamıyla özel bankalar

Kazakistan’daki Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler

Kazakistan’da Türk ortaklı banka olan Kazkommerts-Ziraat İnternational Bank Almatı’da faaliyet göstermektedir.Kuruluş sermayesi 1.000.000 USD olup sermaye dağılımı Ziraat Bankası (yüzde 35), Başak Sigorta(yüzde 5),Kazkommertsbank(yüzde 35), Kazakhstan Commerce Foreign T.Co. (yüzde 15) şeklindedir.

Emlak Bankası’nın yüzde 41 ve Emlak Bankası Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Sandığı(yüzde 6) hissesine sahip olduğu Türkiye-Kazakistan İnt. Bank 1 milyon USD sermaye ile kurulmuş olup diğer ortakları Kazakistan tarafına aittir.

1997 yılı içerisinde sermayenin yüzde 74’ü Okan Holding’e ait bir banka daha kurulmuştur. Kuruluş sermayesi 1.5 milyon dolar olan ban-kanın adı International Bank Almatı (IBA)’dır. Banka hisselerinin geri kalan yüzde 26’sı ise Kazakistanlı özel girişimcilere aittir. Almatı Bank Kazakistan’ın yeni başkenti olan Akmola şehrinde ikinci şubesini de hizmete açmıştır.

Şehir İçi ve Şehirler Arası Ulaşım

Kazakistan'da gelişkin bir karayolu ağının olmaması ve yüz ölçümünün büyüklüğü nedeniyle ülke içinde ulaşım genellikle havayolu ile yapılmaktadır. Bu nedenle Kazakistan’da her kentte bir havaalanı bulunmaktadır. Her havaalanı bulunduğu kentin ismini almıştır.

Türk Hava Yolları’nın kullanabileceği alanlar Akmola, Almatı, Çimkent ve Karaganda havaalanlarıdır. Almatı havaalanı yer hizmetleri işletmeciliği Avrupalı bir firma tarafında yapılmaktadır. Dolayısıyla başkent havaalanında Batı standartlarında bir hizmet verilmektedir.

 
 


ULAŞTIRMA



SANAYİ



KÖMüR



DOĞAL GAZ



PETROL



ENERJİ



MADENCİLİK



HAYVANCILIK

 

Başkenti:

Başlıca Şehirleri:

Para Birimi

Komşuları:

Gölleri:

Nehirleri:

İklimi:

Doğal Kaynakları:

Tarımsal ürünleri:

Sanayi Dalları:

Nüfus:

Nüfus Dağılımı:

Kadın Nüfusu(%):

Erkek Nüfusu(%):

Çalışan Nüfus 1995:

Sanayi (%):

Tarım (%):

Kişi Başına Milli G. :

Gayri Safi M.H. :

1415.8 (1996, milyar Tenge)
930 (1995,Dolar)
18.2
17.3
6.093.000
49
51
16.679.000 (1995)%46 Türk, %35 Rus, %3 Alman, %5 Ukraynalı, %11 Diğer.
Tarım, Metalurji, Hafif sanayi, Petro-kiyasal ve Tekstil.
Buğday, Pamuk ve Et.
Krom, Wolfram, Çinko, Bakır, Altın, Demir, Kömür, Petrol ve Doğal gaz.
ülkede genelde sert karasal iklim hakimdir.
Ural, Emba, Siriderya, Sarısu, İli, İrtiş.
Aral, Balkaş, Zaysan, Alakol, Tengiz ve Seletitengiz gölleridir.
Kuzeyde ve batıda Rusya Federasyonu, doğuda Çin Halk Cumhuriyeti, güneyinde Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan’dır.
: Tenge
Cambul, Çimkent, Türkistan, Karaganda, Kökçetav, Kustanay, Turgay, Guryev Baykonur,
Almatı (Nüfus :1.300.000)
 
  Bugün 1 ziyaretçi (67 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol